Güvenlik Korucuları

Güvenlik Korucuları ve 15 Temmuz Demokrasi Şehitleri: İsrail’in 7 Ekim’den Bu Yana Gerçekleştirdiği Katliamlara Karşı Ortak Bir Ses

Güvenlik Korucuları ve 15 Temmuz Demokrasi Şehitleri: İsrail’in 7 Ekim’den Bu Yana Gerçekleştirdiği Katliamlara Karşı Ortak Bir Ses

Güvenlik korucuları, Türkiye’nin en tehlikeli bölgelerinde, vatan savunmasında büyük bir fedakarlıkla görev yapan kahramanlardır. Aynı şekilde, 15 Temmuz Demokrasi Şehitleri de Türkiye’nin bağımsızlığı ve demokrasisi için hayatlarını feda eden büyük kahramanlardır. Bu iki kesim, bugün İsrail’in Filistin’de işlediği katliamlar karşısında sessiz kalmamakta ve bu zulme karşı ortak bir ses yükseltmektedir.

İsrail, 7 Ekim 2023 tarihinden itibaren Filistin topraklarında masum sivillere yönelik geniş çaplı ve acımasız bir saldırı başlatmıştır. Bu saldırılar, hastaneleri, okulları, camileri ve hatta kiliseleri hedef almış; çocuklar, kadınlar ve yaşlılar dahi bu saldırılardan nasibini almıştır. İsrail’in bu saldırıları, Filistin halkına yönelik bir soykırım niteliği taşımakta ve tüm dünya tarafından kınanması gereken büyük bir insanlık suçudur.

7 Ekim’den bu yana İsrail, Gazze’de ve Batı Şeria’da binlerce masum insanı katletmiş, on binlerce insanı yaralamış ve yüz binlerce Filistinliyi evsiz bırakmıştır. İsrail güçleri, sadece savaş meydanında değil, sivil yaşam alanlarında da katliamlar gerçekleştirmiştir. Özellikle Gazze’de gerçekleştirilen bombardımanlar sonucunda, 1524’ü çocuk olmak üzere toplamda 4 bin 137 kişi hayatını kaybetmiştir. Bu saldırılar sonucunda yaralananların sayısı ise 13 bini aşmıştır. Bu rakamlar, İsrail’in Filistin halkına karşı yürüttüğü sistematik yok etme politikasının açık bir göstergesidir.

Güvenlik korucuları, vatan savunmasında nasıl ki en ön saflarda yer alıyorsa, bugün de Filistin halkının yanında durarak, İsrail’in bu insanlık dışı eylemlerini kınamaktadır. Aynı şekilde, 15 Temmuz Demokrasi Şehitleri de bu mücadelede sembolik bir rol oynamaktadır. Onların bıraktığı miras, zulme karşı direnmenin, adalet ve özgürlüğün savunulmasının bir ifadesidir.

İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu, bu katliamları gerçekleştirirken askerlerine “koşulsuz saldırı” emri vermiş ve insan haklarını hiçe sayarak, askeri mahkeme kurulmayacağını belirtmiştir. Bu emir, İsrail’in hiçbir sınır tanımadan insanlık dışı eylemlerini sürdüreceğinin bir işaretidir. Netanyahu’nun bu yaklaşımı, uluslararası hukukun ve insani değerlerin ayaklar altına alınması anlamına gelmektedir. İsrail, bu emirlerle sadece Filistinlileri değil, tüm insanlığı hedef almaktadır.

Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan, BM Genel Kurulu’nda yaptığı konuşmalarda, “Dünya beşten büyüktür” diyerek, uluslararası toplumun bu zulme karşı sessiz kalmaması gerektiğini vurgulamıştır. Ancak, Batı ve Avrupa’nın, İsrail’in işlediği bu soykırım karşısındaki sessizliği, büyük bir ikiyüzlülüğün göstergesidir. Türkiye’nin Dışişleri Bakanı Hakan Fidan da, “Artık kınamanın ötesine geçmeliyiz” diyerek, uluslararası toplumun daha etkili adımlar atması gerektiğini belirtmiştir.

Güvenlik korucuları, tıpkı 15 Temmuz Demokrasi Şehitleri gibi, mazlumların yanında durmakta ve adalet için mücadele etmektedir. Bu kahramanlar, vatanın her karış toprağında nasıl ki hainlere karşı durdularsa, bugün de Filistin halkının yaşadığı bu zulme karşı durmaktadır. İsrail’in Filistin halkına karşı yürüttüğü bu soykırım, insanlık tarihine kara bir leke olarak geçecek ve İsrail bu yaptıklarının hesabını bir gün mutlaka verecektir.

Sonuç olarak, Güvenlik korucuları ve 15 Temmuz Demokrasi Şehitleri’nin temsil ettiği değerler, insan haklarının, özgürlüğün ve adaletin savunulmasıdır. İsrail’in Filistin’de işlediği bu katliamlar karşısında sessiz kalmamak, insanlık onurunun gereğidir. Türkiye’nin kahramanları olan güvenlik korucuları ve demokrasi şehitleri, bu haklı davada Filistin halkının yanındadır ve bu zulmün durdurulması için seslerini yükseltmeye devam edeceklerdir.

Güvenlik Korucuları ve 15 Temmuz Demokrasi Şehitleri
Güvenlik Korucuları ve 15 Temmuz Demokrasi Şehitleri

Güvenlik Korucuları ve 15 Temmuz Demokrasi Şehitleri, Türkiye’nin sınır bölgelerinde vatan savunması için hayatlarını tehlikeye atan kahramanlardır. 15 Temmuz Demokrasi Şehitleri gibi, ülkenin bağımsızlığı ve güvenliği için büyük fedakarlıklar yapmışlardır. Son dönemde, İsrail’in 7 Ekim 2023’ten bu yana Filistin’e yönelik gerçekleştirdiği saldırılar, uluslararası alanda büyük tepki çekmiştir. İsrail’in hastaneleri, okulları ve sivil yerleşim yerlerini hedef alarak gerçekleştirdiği bu katliamlar, güvenlik korucuları tarafından da sert bir şekilde kınanmaktadır. 15 Temmuz Demokrasi Şehitleri’nin bıraktığı miras, adalet ve özgürlük için mücadele etmeyi gerektirir. Aynı bilinçle hareket eden güvenlik korucuları, Filistin halkının yanında durarak, İsrail’in işlediği insanlık suçlarına karşı uluslararası toplumun harekete geçmesi gerektiğini vurgulamaktadır. Bu, sadece Filistin’in değil, tüm insanlığın ortak davasıdır

Güvenlik Korucuları ve İsrail Soykırımı

Güvenlik Korucuları Filistin’e Destek Veriyor

Güvenlik Korucuları ve 15 Temmuz Demokrasi Şehitleri’nin Ortak Mücadelesi

Güvenlik Korucuları İsrail’in Katliamlarını Kınıyor

Güvenlik Korucuları İnsan Hakları Savunucusu
Güvenlik Korucuları ve Filistin Halkının Yanında

Güvenlik Korucuları Netanyahu’yu Kınıyor

Güvenlik Korucuları BM’de İsrail’e Tepki Gösteriyor

Güvenlik Korucuları Gazze Soykırımına Karşı

Güvenlik Korucuları Masum Sivilleri Savunuyor

Güvenlik Korucuları Adalet Mücadelesi Veriyor
Güvenlik Korucuları ve Filistinli Çocukların Korunması

Güvenlik Korucuları ve 15 Temmuz Demokrasi Şehitleri’nin Mirası

Güvenlik Korucuları İnsanlık Suçlarına Karşı Mücadele Ediyor

Güvenlik Korucuları Kudüs’ün Savunulmasında Rol Alıyor

Güvenlik Korucuları ve 15 Temmuz Demokrasi Savunuculuğu

Güvenlik Korucuları İsrail’in Yaptırımlarını Kınıyor
Güvenlik Korucuları Filistin Direnişini Destekliyor

Bir cevap yazın